***
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
Uzmanların
değerlendirmelerine göre, bazı sürücülerin ''
lastik havalarını düşük tutarsak
araç hem daha iyi tutunur hem de daha
konforlu olur'' düşüncesi yanlış.
Lastik havalarının
aracın fabrika
değerinin
altında olmaması gerekiyor. Hatta yüke ve
yolcu sayısına göre
lastiklerin havasının artırılması, yakıt sarfiyatının azaltılması ile hız açısından
aracın
performansını olumlu etkiliyor. Çünkü hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma
sağlamıyor. Doğru olmayan
lastik havası otomobilin
yol tutuşunu da aynı şekilde bozuyor.
Düşük havası olan
lastiklerin tabanının ortası yukarı kalkar ve yolla teması kesilir. Havası düşük
lastiklerin yalnız omuz kısımları yere
basar.
Lastik hava basıncı düşükken, kayma
hareketleri çok daha düşük hızlarda başlar fren mesafesi uzar, direksiyon
hareketlerine daha geç cevap alınır.
''Yağışta havası indirilmiş
lastik daha az kayar'' inancı da doğru değil. Çünkü, hava basıncı düşük
lastikte su boşaltma kanalları kapanır. Böylece yağmur suyunu çok daha az boşaltır. Su üzerine çıkma ve su yastığı üzerinde kayma çok daha düşük hızlarda başlar.
Öte yandan ''
en iyi
koltuk pozisyonu sürücünün en
rahat ettiği pozisyondur'' inanışı da yanlış. Sürücünün doğru
koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim olabileceği bir pozisyon olmalı.
Koltuk mümkün olduğunca dik olmalı.
-''ABS, DAHA KISA MESAFADE DURDURMAZ''-
Otomobil
kullananların ''ani frenlerde önce frene basıp durmaya yakın debriyaja
basarsak motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede durulur''
bilgisi de doğru değil.
Çünkü,
en iyi yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece frenleme esnasında otomobilin motoru devre dışı bırakılır böylece motorun
aracı ileri götürme kuvveti ortadan kaldırılır.
''Antiblokaj Fren Sistemi (ABS) otomobili, mekanik frene göre çok daha kısa mesafede durdurur''
bilgisi de yanlış. Çünkü, ABS
aracın tekerleklerinin kızaklamasını engeller ve fren sırasında
aracın manevra yapılabilmesini olanak sağlar. ABS,
aracın daha güvenli biçimde frenleme yapılmasına yardımcı olur.
Mekanik frene sahip bir otomobilde de ''fren pedalı pompalayıp kısa mesafede durulabilir'' şeklindeki inanç
araç içindekileri tehlikeye sokabiliyor. Çünkü, pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden her çekildiğinde
araç ileriye doğru
hareketini sürdürür. Böylece
aracın durma mesafesi uzar. Ayak pedalın üzerinden kaldırılmadan fren yapılmalıdır.
Sürücülerdeki ''şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir'' anlayışı da doğru değil. 50
kilometre hızda meydana gelen bir çarpışmada
aracın içindekiler, emniyet kemeri takmadıkları takdirde 4 katlı bir binadan aşağı düşmeye eşit şok yaşıyor. Emniyet kemeri olası kazalarda hayat kurtaran en önemli güvenlik
aracı olma özelliği taşıyor.
-''UYARI İÇİN KORNA ÇALMAYIN''-
''Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır'' inancı da yanlış. Çünkü, gündüz kısa far yakmak
aracın erken
fark edilmesini ve
aracı tehlikeye sokacak kişilere karşı daha erken görünmeyi sağlıyor. Yalnızca bulutlu ve yağışlı havalarda değil güneşli havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa farların açılması
sürüş güvenliğini artırıyor.
Araç sürücülerinin ''yoğun siste
en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır''
bilgisi de yanlış. Çünkü, yoğun siste görüş mesafesi kısaldığından
araçların
fark edilmesi zorlaşıyor. Bu yüzden yoğun siste
araçla trafiğe çıkılmaması
öneriliyor.
Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler
kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, yolların kayganlaştığını
dikkate alıp takip mesafesini artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almaya yardımcı olur.
Sürücüler tarafından bir kişiyi uyarmak için korna çalınmasının da yanlış bir davranış şekli olduğu bildiriliyor. Çünkü, uyarı için çalınan korna, uyarılan kişiyi paniğe sokup beklenmedik bir tepki vermesine neden olabiliyor.
En iyi uyarı biçiminin yavaşlamak veya durmak olduğu ifade ediliyor.
www.ilbayoto.tr.gg